TRAFİK KAZASI ARAÇ DEĞER KAYBI TAZMİNATI
Değer kaybı, aracın hasarlı halinin ikinci el rayiç değeri ile hiç hasar almamış halinin ikinci el rayiç değeri…
Değer kaybı, aracın hasarlı halinin ikinci el rayiç değeri ile hiç hasar almamış halinin ikinci el rayiç değeri arasındaki farktır. Trafik kazası nedeniyle kazaya karışan araçta, değer kaybı meydana gelmesinin nedeni araçta oluşan hasardır. Araçta oluşan hasar sonucu araç tamir edilse de artık hiç hasar almamış haline göre değer kaybetmiştir. Bunun nedeni ise aracın hasara ilişkin izler taşıyacak olmasıdır. Değer kaybı hesaplanırken aracın yaşı, cinsi, markası, modeli, kilometresi hasar gören kısımları, onarım sonucu değişen parçaların özellikleri vb. özellikler dikkate alınarak bir hesaplama yapılır.
-Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 25.03.2022 Tarihli, 2021/21252 Esas ve 2022/5913 Karar sayılı kararı; “…Yargıtay uygulamasına göre değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır…”
-Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 29.04.2004 Tarihli , 2003/16114 Esas ve 2004/5734 Karar sayılı kararı; “…Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele (rayiç) değerdir. Davaya konu olayda davacıya ait araç davalıların yaptığı onarım dışında harcama gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur…”
Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 Tarihli, 2019/40 Esas ve 202/40 Karar sayılı kararı; gereği zarar ve zarar kapsamının 2918 Karayolları Trafik Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Trafik kazası neticesinde araçta oluşan değer kaybının tazmini noktasında ilk olarak bakılması gereken, hasar gören aracın kusurlu olup olmadığıdır. Çünkü hasarlı aracın değer kaybı bedelini, kazaya karışan diğer aracın sigorta şirketinden, ruhsat sahibinden ve araç sürücüsünden tazmin hakkı bulunmaktadır ve tazmini için öncelikle kusurlu aracın kusur oranı belirlenerek değer kaybı tazminatı kusur oranına göre ödenmelidir. Sigorta poliçesinde poliçenin karşılayabildiği miktar belirlidir. Tüm araçların, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmak zorundadır. Bu sigorta sayesinde kaza sonucu değer kaybı meydana gelen aracın sahibi bu değer kaybı tazminatını, kazada kusurlu olan aracın trafik sigortasından alma hakkına sahiptir. Bu tazminat sigorta poliçesinden karşılanır. Eğer trafik sigortası bulunmuyorsa veya sigorta poliçesi gereği oluşan değer kaybı tazminatının bir kısmı sigorta şirketi tarafından ödenmiyorsa kusurlu aracın ruhsat sahibi ile sürücüsünden değer kaybı tazminatı alınır (burada müteselsil sorumluluk söz konusudur). Genelde çok büyük hasarlar haricinde sigorta poliçesi, tüm değer kaybı tazminatını karşılamaktadır.
Sigorta şirketine başvuru;
2918 Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” ve aynı kanunun 99. Maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Ayrıca 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 Türk Ticaret Kanunu ve 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince bu tazminat bedelinin talebi için öncelikle sigorta şirketine başvurulması gerekmektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Ek-6’sında yer alan gerekli tüm belgeler sigorta şirketine başvuru ile beraber iletilmelidir. Bu belgeler şu şekilde sıralanmıştır;
• Trafik Kazası Tespit Tutanağı resmi tasdikli sureti veya taraflar arasında tutulmuş kaza tespit tutanağı, varsa ifade tutanakları veya görgü tespit tutanakları,
• Mağdur araca ait ruhsat,
• Varsa hasarlı araca ve kaza yerine ait fotoğraf ve görüntüler,
• Mağdur araç sahibine/zarar gören üçüncü şahsa ait banka hesap bilgileri (banka- şube adı, Iban numarası).
• Değer kaybı talep beyanı,
• Maddi hasara ilişkin ekspertiz yapıldıysa eksper raporu.
Sigorta şirketine başvurulurken değer kaybına ilişkin talepte bulunmak gereklidir. Ayrıca ekspertiz raporu yapılması, gerek sigorta şirketi ile uzlaşma aşaması gerekse de dava/tahkim yargılamasında usul ekonomisi açısından fayda sağlamaktadır. Sigorta şirketine usule uygun şekilde başvuruda bulunmak çok önemlidir. Ayrıca dava/tahkim aşamasında başvuru yapıldığının delillendirilmesi gerekmektedir. Sigorta şirketi başvuruya istinaden hiç dönüş yapmamış, başvuruyu reddetmiş veya değer kaybı tazminatı ödememiş olabilir. Sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması halinde de sigorta şirketine başvuru hukuki şartı gerçekleşmiş olur. Değer kaybı bedelinin hesaplanmasının ardından kusurlu aracın trafik sigortasından kusur oranınca tazminat ödemesi yapılacaktır.
Araç ruhsat sahibi ve sürücüden zararın tazmini;
Kazaya sebebiyet veren kusurlu aracın, trafik sigortasının olmaması halinde araç sahibi ile sürücü değer kaybı tazminatından kusur oranında sorumludurlar. Bu durumda bu kişilere karşı direkt dava yoluna gidilebilir. Sigorta şirketlerinde olduğu gibi başvuru şartı zorunluluğu yoktur. Ayrıca kusurlu aracın trafik sigortası olsa dahi poliçenin değer kaybı miktarının tamamını karşılamadığı takdirde kalan miktar için yine ruhsat sahibi ile sürücüden zararın tazmini için dava/icra yoluna gidilecektir.
Değer Kaybı Tazminatı Zamanaşımı;
2918 s. Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesinde; “-Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
-Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
-Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. -Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.” şeklinde ve 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun 72. Maddesinde; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” Şeklinde hüküm altına alınmıştır. Araç değer kaybı tazminatı, kaza tarihinden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar ancak dava cezayı gerektiren bir fiilden doğduğu takdirde ceza kanunu gereği daha uzun öngörülen bir zamanaşımı mevcutsa o uygulanır.
Yetkili ve görevli mahkeme;
Kazaya karışan, davacı ile davalının yerleşim yeri mahkemesi ile kazanın gerçekleştiği yer mahkemesi yetkili mahkemedir. Dava sigorta şirketine karşı açılacaksa görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleri ancak dava sürücü ve ruhsat sahibine karşı açılacaksa görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru;
Sigorta şirketine başvuru sonrasında dava yolu yerine 5684 s. Sigortacılık Kanunu’nun 30. Maddesi gereği Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yolu tercih edilebilir. Bu durumda sigorta şirketinin, sigorta tahkim komisyonuna taraf olması gerekmektedir. Sigorta Tahkim Komisyonu dava yolu yerine tercih edilen bir hukuki yoldur. Tahkim tarafından verilen kararlar mahkeme kararları niteliğindedir. Sigorta Tahkim Komisyonu süre açısından, mahkemelere göre uyuşmazlığı daha erken neticeye bağlamaktadır ancak usul hukukuna ilişkin birtakım eksiklikleri bulunmaktadır.
Araçlarda yaşanan değer kaybına ilişkin zararın tazmini noktasında usuli işlemlerin de iyi şekilde takip edilerek zararın hakkaniyetli bir şekilde belirlenmesi en kısa sürede tazmin edilmesi hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir.
AV. BUĞRA ANIL AKSU